Kimono

Bir süre önce Maksel Tekyalçın’ın son öyküsüne ait taslaklar geçti elime. Günlük hayatın gerçekliğinden fantastik bir dünyaya pencere açan girizgah niteliğindeki ilk üç bölümü bir çırpıda okudum.

Öykü antik bir dünyada, başkahraman Kimono’nun hayatından bir kesit sunuyor. Çadırının önünde yıldızlara temas ederek geceler geçiren Kimono, aile kurmasıyla münzevi hayatını geride bırakıp ortak gerçekliğe yüzünü dönüyor. Başına gelen türlü badirelerle göç ede ede kendini ailesinden kopmuş, geçmişini yitirmiş şekilde “şehirde” buluyor.

Kimono, özünde antik dünyanın vahşi ve oryantal bir köşesinde idealist bir helenik. Türlü manzaralar, türlü insanlar arasından kendini araya araya geçip gidiyor:

Ben, vadiye bakan dağın eteklerinde kalın gövdeli çam ağaçları arasında yaşamış Kimono, dünya üzerinde onca yıl yaşadım ve hala kim olduğumu bilmiyorum. Buraya nereden geldiğimi, neden geldiğimi…

“Ben kimim?” sorusuna yürek ile cevap arayan niceleri gibi kendinden şüphe etmekten de kendini alamıyor:

Ancak bazen içinde ona karşı hiçbir şey olmadığını, hatta bir akşam kendine neredeyse ağlayarak itiraf ettiği gibi ondan sıkıldığını hissediyordu.

Öykünün gerçeküstü yönü ise yolculukta tanıştığımız büyücüler, ortak gerçeklikteki bedenini yitirip bir başka gerçeklikte sıkışmış eski dostlar ve Lynchian yeşil cüceler ile vücut buluyor. Kimono, bu yeşil cüce ile uzay ve zamandan azade yolculuklar yapıyor. Cücenin şu ana kadar favori karakterim olduğunu da eklemeliyim. Kimono’yu başka gerçekliklere taşımak için “şimdilik” karşılık beklemese de araya reklam sıkıştırmaktan geri kalmıyor:

Bugün size uzay kolonisi X’ten bahsetmek istiyoruz. Evet uzay kolonisi X’te hayat çok güzel. Kollektif simbiyotik bilinçsel hayatın faydaları saymakla bitmez. İmparatordan mı sıkıldınız, kızınız çok mu çekilmez, yeni kızınızı sevmediğinizden mi korkuyorsunuz o zaman…

Kimono, eski dostunun bedenine kavuşmasına uğraşırken bu kollektif simbiyotik bilinçsel hayat ile daha çok etkileşecek gibi görünüyor. Üçüncü parçanın sonunda nihayet tanıştığımız, öykünün baş antagonisti ile mücadelesi bize neler gösterecek merakla bekliyorum.